Kitap okumadığınız için nedenleriniz değil bahaneleriniz vardır.
- Off şimdi merak ederim ben sonraki bölümü. Konusu güzele benziyor ama hemen oturup bitirmem lazım. Öyle boş zamanlarımda ara ara bakmak bana göre değil. Merak ederek yaşayamam.
- Otobüste kitap mı okunurmuş? Çok sallanıyor otobüs. Hem otobüste midem bulanıyor benim. Ayrıca otobüste telefonda oyun oynamak dururken kitapla vakit kaybedemem. (Otobüste gazete,kitap okuyamayanlar, aile hekimlerine başvurabilirler, günümüzde on beş dakikada etki gösteren mide bulanmasını önleyici ilaçlar var. Yani kitap okumanıza mani bir durum yok. Telefonla oynama sorununuza çözüm ise psikolog ve psikiyatristlerde)
- Kitap okumam için uygun ortamın olması gerek. Güneşin veya ışığın açısı kırk beş derece olmalı, yastığım belime denk gelmeli ve boynuma da bir yastık koymalıyım. Dur bir saniye yine rahat edemedim. Uygun kitap okuma pozisyonunu bulamıyorum, Facebook'a bakayım da dönerim sonra kitabıma. Hem evde okuyamıyorum zaten parkta falan okuyacağım ben bu kitabı. (2 saat geçti ve Facebook'a daldı, kitabını unuttu) Not: Kitap okumak için uygun ortam sadece loş bir ışık, tercihen sessizlik ve içecek bir şeyler. Bu kadar basit.
- Kitaplar çok pahalı! Bir kitap 15 lira olur mu yahu? Bir kere okuyup kenara atacağım bir şeye neden 15 lira vereyim ki? Aaa, iphone 20s tanıtım videosu hazırlanmış. Off ya bizim ülkemize ne zaman gelir kii? Kuyruğa önceden girmek lazım.
(Not: Telefon pahalı değil kitap pahalı haklısın... Sahaflardan 1 ila 10 lira arasında bi dünya kitap alabilirsin. Kitap okuyanlardan çevre edinip kitaplarını ödünç alıp okuyabilirsin. Yani okumak istedikten sonra beleşe bile kitap bol. Ama sen kitabı boşver, akıllı telefon al. Senden daha akıllı en azından)
- Hiç vaktim yok! Of ya anlıyorsun değil mi beni Sinem? Hiç boş vaktim yok, bugün de "şurada" olacağız. Valla ya annemi babamı göremiyorum. Kendime ayıracak zamanım yok. O değil, arkadaşlarımın da enerjisi hiç bitmiyor. Sürekli takılmacalar, gezmelerdeyiz. Aynen ya, bende sıkıldım aslında bakma yani. (Senin kafa fazla gezmekten dumura uğramış zaten, okusan da iki satır anlamazsın artık iş işten geçmiş, beyin error veriyor)
- Ucuza kitap satan bir yer var mı? Sürekli kitap alıyorum ya ben. Evimde binlerce kitap var. Çoğunu okumadım. Şu sınavlar bitsin, şu yemeği yapayım, şu dizim bitsin, şu filmide izlerim, arkilerle şurda da takılalım, sonra valla okuyacağım sıraya koyup. Öyle yani.
- Okurken sıkılıyorum ben yaa. Facebook, Instagram filan kullanıyorum. Bütün hesaplarıma tek tek bakayım, kim beğenmiş, kim paylaşmış, kim mesaj atmış, sonra kitabımı okurum. (Okumadı...)
- Hep okuyayım diyorum kısmet olmuyor. Valla bak mesela şunu geçen sene aldım, halen okumak kısmet olmadı. Bilmiyorum ki, boş zamanım olmuyor genelde. Müzik dinliyorum, arkadaşlarla takılıyorum, çıkıp çıkıp geziyorum filan. Bi de çocuk çok zamanımı alıyo sorma. (Uygar ülkelerde insanlar bebek emzirirken bile kitap okuyor. Müzik açıp kitap okuyabiliyor ama senin dinlediğin müzik gibi kafa şişiren boş piyasa müzikleri değil, kaliteli müzik açtıkları için ruhlarını besleyebiliyorlar. Sen Demet Akalın ve 50 Cent ile seksi hareket etme ve bakma dersleri alıp ruhunu zehirlerken kitap nasıl okuyacaksın, haklısın)
- Yine mi kitap yav? Her doğum günümde kitap hediye geliyor. Sıkıldım ama artık. Ben sizi Facebook'ta Instagram'da doğum gününüze özel yirmi kere kutlayayım, siz bana kitap alın olcak iş değil.
- Kitap okumayı beceremiyorum ben, elime alsam bi türlü bitiremiyorum. Hele gerilim kitabı filansa hiç okuyamam tırs tırs korkarım ben. (Kitap lan bu! İçinden bişey çıkıp seni yemeyecek ya! Yaşadığın ülkede sokağa çıkmaya korkmuyosun da kitapta yazılan hayal ürünlerinden mi korkuyosun? Keşke küçükken seni ottan boktan herşeyden korkutmasalarmış. Eline telefonu aldığında da bi türlü bitiremiyosun zaten, sonu gelmiyor bir türlü.)
0 yorum:
Yorum Gönder