Avrupa'dan Yurda Döndüğümüz Anda Yüzümüze Vuran Acı Gerçekler


NeredeKal web sitesinin Keşif Rehberinde Sevgi Özdil tarafından yayınlanmış çok ama çok anlamlı bir yazı..


''Türkiye aynı anda dört mevsimi yaşamasının, doğal güzelliklerinin, 3 tarafının denizle çevrili olmasının, misafirperver Anadolu insanının… saymakla bitmeyen özelliklerin ülkesi. Avrupa Birliği ülkeleri ya da gelişmişlik düzeyi bizlerden biraz daha yüksek ülkelere gidince Türkiye'nin havasının, doğasının ve sıcakkanlı, misafirperver insanın ne kadar güzel olduğunu fark ediyoruz. Sonra biraz daha Avrupa şehirlerinde vakit geçirince insanların birbirlerine olan saygısı, doğaya olan korumacılığı gözünüze çarpıyor. 

Sonra Türkiye'ye geliyorsunuz. Daha uçak İstanbul semalarında süzülürken aşağıya baktığınızda ve havaalanına girer girmez kalabalıkla karşılaştığınızda ilk dediğiniz şey; 'Welcome to İstanbul, welcome to Türkiye'. Bizler gözümüze çarpan bu durumları 10 madde ile sıralamaya çalıştık. Bizim atladığımız ve gözden kaçırdığımız durumları sizler de yazının altına yorum bırakarak belirtirseniz belki bir farkındalık yaratabiliriz.

1 - Çarpık Kentleşme


Daha uçaktan bakarken göze çarpar taşı toprağı altın olan mega kent İstanbul'un çarpık bir kente yenilmişliği. Gece kondu kavramının olmadığı Avrupa'da ise oldukça düzenli bir şehircilik anlayışı var. Öyle ki eski yapıların çevresi yapılan yeni binalar bile bu tarihe dokuya uygun bir şekilde yapılıyor.

2 - Herkesin Kendi Trafik Kuralının Olması


Ehliyetin bakkaldan aldığının kanıtını yaşatan sürücüler. Bu sürücüler kendisini bencillik, saygısızlık, kavga, dövüş, taciz, bağrışmalar gibi aksiyonlarla her an her yerde gösteriyor. Bir yanda korna sesinin neredeyse hiç duyulmadığı Avrupa, diğer yanda dikkat çekmek için elini kornadan hiç ayırmayan Türkiye'nin nadide minibüsçüleri ve taksi şoförleri.

3 - Beklemeye Tahammülsüzlük


Güzel ülkemizin güzel insanlarının beklemeye nedense hiç tahammüllü yok. Bankalarda, devlet dairelerinde, marketlerde ya da trafikte hiç fark etmiyor neresi olduğu.

4 - Asla Tek Sıra Olamama


Sıraya girmek bireye çocukluktan ve okul yıllarından itibaren ilk öğretilen şeyler arasında. Ancak yaş ilerledikçe sıraya girmek ya da tek sıra olmak insanımıza yabancı bir davranışmış gibi geliyor. Hiç kimse sıraya girmiyor. Sıraya girmeyi deneyince de ya başkalarının önüne geçiyorlar ya da sıra gelmiyor bir türlü diye söylenerek tartışma çıkararak sırayı bozuyorlar.

5 - Çevreyi Koruyamama ve Temiz Tutmama


Türkiye'nin bu konuda bir hayli yol aldığını mı düşüyorsunuz? Eğer böyle bir düşünceniz varsa, piknikçilerin kol gezdiği mesire alanları ve deniz kenarında hiç vakit geçirmemişsiniz demektir. Sadece şehirdeki çöplerden bahsetmiyoruz, nefes almak ve dinlenmek için gittiğimiz doğaya nasıl zarar verdiğimizi görünce üzülmemek elde değil. Sokak hayvanları ve barınaklar da günümüzde maalesef içler acısı durumda. Çünkü hem pis hem de merhametsiziz.

6 - Arabaların Bisikletlere Açmış Olduğu Savaş


Gelişmişlik artık lüks araç sahibi olmak, her bireye bir araç kampanyası değil. Gelişmişlik artık yollarda fosil yakıtla çalışmayan, elektrik araçların ve bisikletlerin hakim olduğu şehirler. Tıpkı Hollanda gibi, tüm yolların araçlara değil bisikletlere göre düzenlenmesi. Önceliğin bisikletlerde ve yayalarda olması, arabalarda değil.

7 - Engellilere Olan Duyarsızlık


Milyonlarca lira para harcanarak görme engelli vatandaşlarımız için yapılan yürüyüş yollarına park eden araçları hep görmüşüzdür ama bu kadarına diyecek bir şey bulamıyoruz. Engelli bir insanın üzerine kayıtlı olduğu her halinden belli bu aracı, görme engelliler için yapılan yürüyüş yoluna umursamaz bir şeklide park ederek çekip giden araç sahibi için ne söylesek, ne yazsak boşuna…

8 - Rahatsız Edici Bakışlar Her Yerde


Gün geçmiyor ki kadına şiddet ya da taciz haberi duymayalım. Hatta öyle bir hale geldik ki; bir kadın şort giydiği için toplu taşıma aracında bir adam tarafından tekmeleniyor. Plajlarda da bu durum çok farklı değil.

9 - İnternetin Yetersizliği


Hemen hemen her noktada, meydanlarda ve birçok alanda ücretsiz internet erişimi sunan firmalar yer alırken Türkiye'de büyükşehirler dışında (ki burada da sınırlı sayıda mekanda) internet erişimi bulunmaktadır. Ülkemizde sağlanan wi - fi erişimin yavaşlığından bahsetmiyoruz bile.

10 - Tarihi Eserleri Koruyamama


Tarihe sahip çıkmamız bile çok farklı Avrupalılarla. Hemen yakın bir geçmişten örnek vermek gerekirse; 9 niş içerisinde 11 erkek, 4 kadın, iki çocuk, bir dağ keçisi ve Roma kartalı kabartması bulunan Adam Kayalar'da define avcılarının talanın yanı sıra, özellikle tüfeklerle yapılan atışlara de hedef olmuş durumda. Bilinçsiz insanlar tarafından hedef olan rölyeflerin yüzeyinde oluşan küçük patlaklar ve kırılmalar ayrıntıların kaybolmasına neden olmuş. En sonunda definecilerin dinamitle yaptığı saldırı da bugün bazı kabartmaları kısmen yok etmiş durumda.''










Share:

0 yorum:

Yorum Gönder